Trump’ın imzaladığı kararnamede, ABD uzayı resmen ticarete açtı. Uzay madenciliği ve uzaya keşifler, uzun bir süredir tartışmaların odağındaydı. İmzalanan kararnameyle birlikle tartışmalar daha da alevlendi.

ABD Uzay Madenciliği Yasası Obama yönetimi tarafından 2015 yılında imzalanmıştı. Bu yasa, gelişen ticari uzay endüstrisi için çevrenin genişlemesine olanak sağlıyordu. Bu sayede ABD şirketlerinin ve vatandaşlarının, asteroidlerden ya da dünya dışındaki noktalardan çıkardıkları kaynaklara sahip olmak ve bu kaynakları satmak yasal statüye kavuşuyordu. Trump yönetimi ise 6 Nisan tarihinde uzaydaki kaynakları toplamak için özel girişim haklarını tanıyan bir kararnameyi imzalayarak işleri bir adım daha ileri götürdü. Uzay Kaynaklarının Kullanımı ve Islahı İçin Uluslararası Desteği Teşvik başlıklı bu karar, 1967 yılında yaşanan Dış Uzay Anlaşması ile başlayan ve onlarca yıl boyunca süren çekişmeye de bir son verdi.

Dış Uzay Anlaşması Nedir?

Dış Uzay Andlaşması, uluslararası uzay hukukunun temelini oluşturan antlaşmadır. 27 ocak 1967‘de ABD, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği‘nde imzaya açılan antlaşma 10 Ekim 1967’de yürürlüğe girmiştir. 2015 yılının Eylül ayı itibarıyla 104 ülke sözleşmeye taraftır. 24 ülke ise antlaşmayı imzalamış ancak onaylama işlemini tamamlamamıştır. Buna ek olarak 21 Birleşmiş Milletler üyesi tarafından tanınan Çin Cumhuriyeti (Tayvan), Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1971 yılında Çin’in üyeliğini Çin’e aktarmasından önce onaylamıştır.

Uzay Madenciliği

ABD yönetimi bu yasayı, Project Artemis ve NASA’nın Mars ve ötesini keşfinde ticari ortaklığın önemini vurgulayan Space Directive-1’ın (Uzay Yönergesi) tamamlayıcısı olarak görüyor. Yönergede; Ay’ın, Mars’ın ve diğer uzaysal nesnelerin bilimsel keşfinin ve uzun vadeli sondajlarının başarılı olabilmesi için ticari girişimlerle ortaklık kurulması gerektiği vurgulanıyor.

NASA’nın uzun vadeli hedefleri arasında Ay sondajında kalıcı bir program oluşturmak bulunuyor. Bunun program içerisinde Ay’ın yüzeyinde Ay Geçidi (Lunar Gateway) ve Ay Üssü (Lunar Base Camp) kurmak da yer alıyor. Bu yapıların; Ay’da uzun süreli ikamete, geniş bilimsel araştırmalara ve hatta tesis içerisinde yakıt ikmaline izin vereceği düşünülüyor.