Bütün dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (kovid-19) yaşamlarımızda büyük bir rol oynamaya başladı. Onun varlığı yüzünden evlerimizde kaldık, temel ihtiyaçlarımızı internet üzerinden sipariş ettik, arkadaşlarımızla ufacık telefon ekranlarından görüşmek zorunda kaldık. Bu süreçte birçoğumuz arkadaşlarımızdan uzak kaldık, bazılarımız ailesine virüs taşıma korkusuyla onlardan uzak kaldı. Bu da biz insanları psikolojik açıdan olumsuz etkiledi. Peki bu durumun üstesinden nasıl geleceğiz?

  • Öncelikle bilinmesi gerekiyor ki bu süreç geçici. Dünyanın birçok ülkesinden işinin en iyisi bilim insanları aşı bulmak için gece gündüz çalışıyor. Doğanın bizlere bir mesajı olarak da yorumlanabilecek bu virüs bir gün son bulacak. O zaman bizler yine doğayla karşı karşıya kalacağız. Ve bu süreçte çıkardığımız derslerden dolayı aynı hatalara düşmeyeceğiz. Bir gün tüm insanlığın umudu olan o aşı bulunacak. Bunun çabucak gerçekleşebilmesi için Türk, Alman, İngiliz, Fransız, Çinli ve diğer ülkelerin bilim insanları gece gündüz uğraşmakta.
  • Bir diğer yapılması gereken de sadece resmi verilere güvenmek. Resmi veriler devletin resmi kurum ve kuruluşlarından ya da Dünya Sağlık Örgütü gibi yerlerde yayımlanan ve sürekli güncellenen verilerdir. Bunlar dışında aldığınız veriler her zaman güvenilir olmayabilir. Bu yüzden verilen resmi verilere güvenip ona göre hareket etmeliyiz.
  • Alınan tedbirlere harfiyen uymamız gerekmektedir. Şu unutulmamalıdır ki bu hastalıktan büyük oranda korunmak istiyorsanız sosyal mesafe kuralına uymalı, ellerinizi sık sık yıkamalı ve maske kullanımını arttırmalısınız. Bunları yaptığınız takdirde bu hastalığın size ulaşma olasılığı çok düşecek, böylelikle virüsü kapmamış olacaksınız.
  • Ailenizle ya da arkadaşlarınızla vakit geçirin. Eski anılarınızdan konuşun. Varsa fotoğraf albümlerini inceleyin. Bu tür diğer bireylerle yapılan aktiviteler sizlerin hayata daha sıkı bağlanmanıza sebep olacak, işlerinizi yoluna koyacaktır.
  • Uyku aslında dikkat edilmesi gereken en önemli etkenlerden bir tanesi. Düzenli uyku sizi gün içerisinde zinde tutacaktır, vakit çok geç olmadan yatağa gitmeniz ertesi güne erkenden başlamanız, yapmanız gereken işleri (iş, ödev vs.) erkenden bitirmeniz ve kendinize vakit ayırmanız demek. Kendinize ayırdığınız vakitte bilgisayar oyunları oynayabilir, kitap okuyabilir ya da harika film veya diziler izleyebilirsiniz.
  • Sağlıklı besinler tüketmeye özen gösterin. Sonuçta sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Eğer sağlıklı besinler yerseniz yemekten sonra ağırlık çökmeyecek, uykunuz gelmeyecek ve rutin işlerinize devam edeceksiniz.
  • Fiziksel olarak hareket etmeye özen gösterin. Evin içerisinde yoga, kardiyo gibi fiziksel hareketlilik gerektiren işler yapın. Hem yürüyüş yapamadığınız bu günlerde istenmeyen kilo alımının önüne geçersiniz, hem de spor yapmış dinç bir vücuda sahip olursunuz.
  • Gün içerisinde yapacağınız aktiviteleri planlayın ve ona göre hareket edin. Sabah kalktığınızda yapacağınız ilk işten uyumadan önce yapacağınız son işe kadar her şeyiniz planlı olsun. Kendinizi bir plana uymak zorunda hissetmeniz sizi harekete geçirecektir.
  • Koronavirüs korkusuyla yaşamalısınız. Yani virüsün size geleceğini sürekli düşünmemeli, elbet bir gün geçeceğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Uzmanlar yaşanan stres ve korkunun bağışıklık sistemini zayıflattığını söylüyorlar. Bu yüzden bu hastalıktan korkmamalı, uygulanan tedbirlere en üst düzeyde özenle uymalısınız.