İngilizce için endişe etmeyi durdurmanın vakti geldi mi?

İngiliz The Guardian gazetesi, İngilizcenin bu şekilde gerilemesi hakkında neden endişe etmeyi bırakmamız gerektiğiyle alakalı bir makale yayınladı. Yazı, dilin nasıl gerilediğiyle ilgili korkuları ve bu gerilemenin yaratacağı, iletişim kurma yetimizi, sonuç olarak da başarma yeteneğimizi kaybedeceğimizle alakalı korkuları giderdi.

Ancak, The Guardian ‘ın makalesi bu teoriyi daha bir detaylı inceledi. Aslında sadece teknolojiyle olan ilişkimizi de içeren gündelik yaşamımıza ayak uydurmaya çalışan dilimizin neden kötüye doğru gittiğini düşünmekte bu kadar ısrarcıyız?

Sizi bir noktaya koyduğumu düşünün: İngilizcenin gerilemesi yüzünden ortaya çıkan 3 tane problem söyleyin. Eğer cevap vermekte zorlanıyorsanız, yalnız değilsiniz. Aslında, tarihe dönüp bir bakarsak İngilizcenin gerilemesinin bütün kötü şeylere sebep olacağı fikri, David Shariatmadari ‘nin de deyimi ile ‘’bilimsellikten uzak bir saçmalık’’ tır.

Shariatmadar, son 65 yılda, İnglizce konuşan ülkelerin refah seviyesinin yükseldiğine dikkat çekiyor. Zihinsel, teknolojik, sağlık gibi alanlardaki başarılarımız epey arttı. Daha iyi eğitim olanaklarına, sağlık imkanlarına ve epey etkili bir demokratik yönetime sahibiz. ( Tamam bu son dediğim biraz tartışma konusu olabilir ama haydi ona da dokunmadan geçmeyelim.)

Ama genel olarak, İngilizcenin içler acısı düşüşüne rağmen halkımız sayısız alanda kendini geliştirdi. O halde, dilimiz sadece kendini düzeltip bizimle beraber gelişiyor olamaz mı?

Peki tutumlarımız İngiliz dilinin evrimine uyacak şekilde nasıl gelişmelidir?

Bir dahaki sefere birisi dilsel olarak sizinle uyuşmayan bir şey yaptığında, ki bu mesela ‘yani’ kelimesi ile bir alt başlığa başlamak olabilir, durup gerçek zararın ne olduğunu düşünmeye ne dersiniz? Evet, belirli bir kelime veya kelime öbeğinin kullanılma şekli sizi rahatsız edebilir, ama bu toplumumuzun dili ile birlikte gerilemekte olduğunun bir işareti midir yoksa iletişim kurma şeklimiz, sürekli olarak ortaya çıkan gelişmelerimize ayak uydurma çabası mıdır?

İkincisi ise, belki de kendi dil repertuarınızı güncelleme ve kendinizi akışa bırakmanızın zamanı gelmiştir.

Ki bunu yapmak emin olun ki hala büyük harf ve nokta kullanımını içerir. Her şey bir yana, bunlardan vazgeçmek (büyük harf ve nokta kullanımı) bildiğimiz şekli ile bir medeniyetin sonu anlamına gelebilir.