Eğer aktif bir sosyal medya kullanıcısı iseniz mutlaka #10yearchallenge etiketine sahip paylaşımlara rast gelmişsinizdir. 10 yıl önceki bir fotoğraf ile günümüzde çekilmiş bir fotoğraf ile kolaj halinde yapılan paylaşımlar göründüğü gibi masum değil.

Artık teknoloji hayatımızın her yerinde bulunuyor. Telefonlarımız önceleri parmak izlerimiz ile açılırken bir süre sonra iris ve yüz bilgilerimiz ile açılmaya başlandı. Bu biz kullanıcıların hoşuna gitti. Ve büyük bir hızla yayıldı. Teknoloji patronu konumundaki ülkelerin istihbarat ajanslarının bir hayli işine yarayan bu biometrik bilgiler çok önemli bir yer tutuyor. Her insanın parmak izi özeldir. Kriminal durumlarda polis, olay yerinden toplanan parmak izlerini veri tabanlarında yer alan diğer izler ile eşleştirerek suçluyu bulabilir. Yüz verileri ise uzaktan insanları ayırt etmek için gerekli güvenlik sistemlerinde kullanılabilir. Ancak ince bir detay durumu bulandırabiliyor. Parmak izi için sorun teşkil etmese de insanlar yaşlanıyor. Yani bu demek oluyor ki telefonunuza kaydettiğiniz biometrik yüz verileriniz önümüzdeki yıllarda değişikliğe uğrayabilir. Teknolojinin hızla geliştiği günümüzde bu durumun tek çözüm yolu, ‘Yapay Zeka’ olarak tahmin ediliyor. Yapay zeka insanları sanal ortamda yıllar ile doğru orantıda yaşlandırarak verilerin güncel kalmasını sağlayabilir. Ancak bunun gerçekleşmesi için yapay zekanın insanların yaşlanmasını öğrenmesi gerekiyor. Bunun için ciddi anlamda fazla veri gerekiyor.

Bir iddiaya göre Facebook bu verileri başlattığı bir Challenge ile kullanıcılardan kendisine adeta bir hediye gibi topladı.